Bu Blogda Ara

15 Aralık 2010 Çarşamba

BULBUL OTUSLU KANARYACILIK BOLUM 5


KANARYA (SERINUS CANARIA) :
       
   Ötücü kuşlar sınıfının öz ötücü kuşlar üst sınıfına ait İspinozgiller familyasının bir üyesi olan kanarya gerek renk gerek şekil ve gerekse ötüş yönü ile insanoğlunun bir çoğunun günümüzde vazgeçilmez bir tutkusu haline gelmiştir. Kanarya meraklılarınca bir çok ülkede kanarya sevenler ve yetiştiriciler kulüpleri ile dernekler kurulmuştur. Türkiye’mizde de Kanarya merakı üstüne kurulmuş 56 adet dernek bulunmaktadır.



KANARYANIN TARİHÇESİ :

   Doğada yabani olarak halen bulunan kanarya 12 – 13 cm uzunluğunda ergin erkek kanaryalarda boyun yanakları ve alın sarımsı veya yeşil – gridir. Karın tarafı ise sarı yeşildir. Vücudunun yanları koyu kahverengi boylamasına çizgilidir.  Sırt tarafında boylamasına açık gri kahverengi koyu lekeler göze çarpar. Kuyruk sokumu sarıdır.
   İspanyol gemiciler XV. Asrın sonları ile XVI. Asrın başlarında (Yazar Oliver L.AUSTINJR. Kuşlar adlı eserinde bilim adamları “Peter SCOTTI – Alexander WETMORE – Helbert FRİEDMAN ve Jc.Dickinson” görüşleri )  Kanarya Takım Adalarındaki bu kuşları kitle halinde yakalayarak İspanya’ya götürmüşleridir. Bu güzel kuşlar güzel sesleriyle insanların en yakın dostları arasına katılmışlardır. Kısa zamanda İspanya’dan  tüm Avrupa’ya yayılmıştır. Yabani kanaryalar Kanarya Takım Adalarından  Asor ve Madeira Adalarında yabani olarak yaşamaktadır. Yabani Kanaryaların gagası ufak, kalın ve konik bir biçimdedir. Kanatları uzun ve sivri kuyruğu orta uzunlukta ve ucunda oldukça derin kesintilidir. 22’ye yakın yabani kanarya türü bütün Afrika’da Güney Avrupa’da kuzey Almanya’ya kadar olan bölgelerde, Hindistan’ın kuzey batı bölgelerine kadar ön ve orta Asya’da görülmektedirler.  Yabani Kanarya’dan (Mutasyon) sonucu evcil sarı Kanarya’lar türetilmiştir. Bu gün evcilleşmiş kanaryalarda erkek, dişi arasındaki görünüm farkları da ortadan kalkmıştır. Ötüş ve davranış biçimi göstermeyen bir kanaryanın amatörlerce ayırt edilmesi çok zordur.
   Bilindiği gibi ve bu hususta evcil kanarya’nın renk ve cinsleri hakkında bir çok kitap yazılmış ve halen yazılmaktadır. Yabani kanaryalar  mutasyon sonucu çok değişik renk ve türlerde ve bir çok ırk içermek üzere üretilmiştir. Tabi ki bu başarıların sahipleri Avrupa ülkeleri ile Japonya’dır. Maalesef  binlerce meraklısının bulunduğu Türkiye’mizde yetiştirilmiş hiçbir ırk kanaryası bulunmadığı gibi Osmanlı’lardan miras kaldığı bilinen “İSTANBULİN” kanaryası’na da sahip çıkılmayarak nesli kaybolmuştur. Günümüzde mevcut derneklerimizce 18 – 20 dalda Avrupa Devletlerince geliştirilmiş olan Irk Kanaryalarının Türkiye’de üretilen yavrularının Irk Güzelliği Müsabakaları düzenlenmektedir.
   Bizler kendimize özgü bir Irk Kanaryasının üretilmesi için bu güne kadar herhangi bir adım atmadığımız gibi, Avrupalıların yıllarını vererek elde ettikleri Irk Kanaryalarını da birbirleriyle kırarak (eşleştirerek) nesilleri bozmada hiç sakınca görmemekteyiz.
   Avrupa Devletlerinin bu başarıları küçümsenecek bir şey değildir. Ancak onların yapamadıkları bizlere has Bülbül Ötüşlü Kanaryalarımızı onlara tanıta bilsek zannederim hayrete düşeceklerdir.
   Konuyu fazla uzatmamak için her meraklıca bilindiğinden ve konumuzun dışında kaldığından mevcut renk ve ırk kanaryalarının isimlerinden bahsetmemeyi uygun görüyorum. Zaten bu hususta yazılmış bir çok kitap mevcuttur.


BÜLBÜL ÖTÜŞLÜ KANARYA’CILIĞIN  GEÇMİŞİ VE BUGÜNÜ

   Taklit etme yeteneğine sahip kanarya’nın kuşlar aleminde en güzel ötüşlü kuş olan bülbül nağmeleri ile öttürülmesi çalışmaları 1970’li yılların başlarında başlamıştır.
   Bu güzel uğraşıya yetiştirici olarak başlayan derneklerimiz Bursa – Ankara – Eskişehir – Konya – Sakarya – Kocaeli – Samsun olup Öttürücü olarak ta İstanbul Kanarya Sevenler ve Yetiştirenler, İstanbul Serinofil, İzmir Serinofil, Balıkesir, Kütahya, Karadeniz Ereğli, Adana, Mersin sonraları İstanbul Yeni Serinofil, Manisa Akhisar, Antalya Derneklerimiz olmuştur.
   1980’li yıllarda derneklerimizce düzenlenen bülbül ötüşlü kanarya müsabakaları zirve denecek doruğa erişmiş, gerek katılım (yarışmacı) gerek yetiştirici ve gerekse izleyici yönünden vazgeçilmez bir tutku halini almıştır. Öyle ki  bir yıl içinde 23 dernek yönetiminin Bülbül Ötüşlü Kanarya Müsabakası düzenlemesi Dernek yöneticilerini arayış içine sokmuştur. Çeşitli il derneklerinde yapılan toplantılarda bazı kararlar alınarak (Her derneğin 2 yılda bir müsabaka düzenlemesi gibi)  müsabakalara bir standart getirilmeye  çalışılmıştır.

Kanımca Önemli Olan ;
1.    Bülbül nağmelerinin belirlenmemesi,
2.    Jüri üyelerinin eğitilmemesi,
3.    Puanlama sisteminin iyi yapılmaması
4.    Ve en önemlisi bazı jüri üyelerinin ön yargılı puan vermesi ile belirli kişilerin kuşlarının dereceye sokulması,
   Yetiştiricileri, yarışmacıları ve meraklı izleyicileri yavaş yavaş bu tutkudan uzaklaştırmıştır. 1990’lı yılların sonlarına gelindiğinde ise bülbül ötüşlü kanarya müsabakası düzenleyen İstanbul Kanarya Sevenler ve Yetiştirenler (Aksaray) ve Konya Serinofil Derneklerinden başka dernek kalmamıştır.
   Hele ki bu arada Dernek adedinin çokluğu nedeniyle Ege ve Marmara yöresi derneklerimizin Kanarya Irk Güzelliği müsabakalarına yönelmesi ve diğer yöre derneklerimizin de  buna katılması Bülbül Ötüşlü Kanarya merakını yok denecek düzeye indirmiştir. Ne var ki Kanarya Denince aklımıza gelen ses güzelliği bazı meraklılarca vazgeçilmez tutku olduğundan az sayıda da olsa Bülbül Ötüşlü Kanarya meraklısının bu işi zevk içinde olsa devam ettirdiği gözlenmiştir.
   Günümüzde Bülbül Ötüşlü Kanarya yetiştirilmesi Ankara – İstanbul – Bursa – Eskişehir – Konya – Samsun – Adana gibi derneklerimizin uğraşları ile eski haz ve güzelliğinden daha üst seviyelere geleceğine inancım sonsuzdur. Bunun en güzel ispatı Ankara Derneğimizin en son düzenlediği Bülbül Ötüşlü Kanarya müsabakasında görülmüştür.


   BÜLBÜL ÖTÜŞÜNE UYGUN KANARYA ELDE EDİLMESİ

   Kanarya denildiğinde güzel ötüşlü sarı renkli kafes kuşu akla gelir. Günümüzde kanaryanın bir çok rengi – Irkı ve değişik ötüşü olanlar mevcuttur.
   Uzun yıllar yapılan uğraşılarda Bülbül Ötüşüne yatkın hiçbir kanarya Irkının ve Ötüş Kanaryalarının (HARZ-MALİNOVA-CERMEN V.S.) olmadığı gözlenmiştir. Bütün kanarya ırkları içinde yapılan denemelerde yalnızca Malta (Yerli) Kanaryasının Bülbül Ötümü için en yatkın olduğu, bu işe gönül verenlerce de çoğunlukla Malta Kanaryası üzerinde çalıştıkları bilinmektedir.
   Bir Bülbül Ötüşlü Kanarya yetiştiricisi olarak uzun yıllar yapmış olduğum denemeler ile aşağıda belirtilen 4’lü çaprazlama üretim ile elde edilecek yavru kanaryaların algılama gücünün ve Bülbül nağmelerini çevire bilme yeteneğinin çok güzel olduğunu gördüğüm için tavsiye etmekteyim.

        1. Hançeri güzel Yeşil veya ABRAŞ Erkek (Malta Kanaryası)
        2. HOLLANDES Dişi Kanaryası(Eşleştirilerek)

        Alınacak melez yavrular (A-Erkek Yavrular B-Dişi Yavrular)

        3. BORDER Erkek Kanarya
        4.GLOSTER Dişi Kanarya      (Eşleştirilerek)
                Alınacak Melez yavrular ( C-Erkek Yavrular     D-Dişi yavrular)

        A x D Alınacak yavrular        1 - Erkek yavrular       2 – Dişi yavrular
        C x B Alınacak yavrular                1 – Erkek yavrular       2 – Dişi yavrular

   Her iki melezleşmeden elde edilecek (1) erkek yavrular Bülbül Ötüşü için çalıştırılacak en iyi cins olacaktır. Dişi (2) yavrular ise yetiştiricinin damızlık kuşları olacaktır.

BÜLBÜL ÖTÜŞÜ İÇİN KANARYALARIN ÇİFTLEŞTİRİLMESİ VE YAVRU ÜRETİMİ

   Öncelikle üretime alınacak kanaryaların diğer kanaryalardan uzaklaştırılması gerekir. Ocak – Şubat veya kanaryaların eş için hazır oldukları zamanda erkek ve dişi kanaryalar eşe atılır. Dişi kanaryalar yumurtladıktan sonra yavrular çıkıncaya kadar veya bir iki gün kalana kadar eşler birbirlerinden ayrılmamalıdır. Hatta yavrular 3 – 5 günlük olana kadar dahi baba kanarya yanlarında durabilir. Ama üretici eşe attığı dişi kanaryaların tek başına yavru bakabilme kabiliyetini biliyorsa yavruların yumurtadan çıkmasından önce baba kanaryaları hemen uzaklaştırmalıdır.
   Yavrulara yalnız kalan dişi kanaryaların yavrularını daha iyi besleyebilmeleri için teşvik edici çeşitli yiyecekler (meyve – yeşillik gibi) devamlı verilmelidir. Kanarya meraklılarının sık rastladığı çok sıhhatli olmasına rağmen bazı erkek ve dişi kanaryaların seslerinin çıkmadığı görülür. Bu tür kanaryaların yavrulara bakıcı olarak kullanmaları çok iyi bir fırsattır.
   Yavrular 2 – 3 haftalık olunca dişi kanarya çok iyi takip edilmelidir. Bazı dişi  kanaryalar kızgınlık dönemlerinde ve yavruları büyümeye başlayınca yeniden eşleşmek için erkek kanarya sesine yakın bir sesle ötmeye başlar. Böyle bir durumun görülmesi halinde kafesin üstü beyaz renkli bir bezle hemen kapatılmalı ve yavrular anneden ayrılıncaya kadar kesinlikle bez açılmamalıdır.

YAVRULARIN CİNSİYET AYRIMI

   24 Günlük olan yavrular yem yiyemese bile mutlaka mama yemeye başlarlar. Şayet anne kanarya ötüş durumuna geçmiyorsa daha 3 – 5 gün yavruların yanında durmalıdır. Bu arada yavrular annelerinden görerek yem yemeyi öğreneceklerdir.
   Yavrular 1 aylık olduktan sonra artık yalnız bırakılmalıdır. Mama, yeşillik ve meyve verilmeye devam edilmelidir. 1,5 aylık olan yavrulardan mama, yeşillik ve meyve kesilerek yem yemeleri sağlanır.
   25 günlük olan (veya 1 aylık) bütün yavrular salma türü bir kafese alınmalı ve öğleden sonra cama yakın bir yere konularak kırılarak gelen güneşin yavrular üzerine gelmesi sağlanıp bir yandan da bant çalınarak yavrular takip edilmelidir. 10 – 15 dakika içinde yem yiyip suyunu içen yavru kanaryalar tünek üzerine oturacaktır. Bu arada sesleri çıkmasa bile erkek yavru kanaryalar kursaklarını şişirerek ders çalışması yapmaya başlayacaktır.
   Tespit edilen bu yavrular hemen başka bir kafese veya tek tek kafeslere alınmalıdır. Kalan diğer yavrular 2 – 3 aylık oluncaya kadar takip edilmeli ondan sonra dişi olduklarına karar verilerek damızlık olarak ayrılmalıdır.

 BÜLBÜL NAĞMELERİNİ İÇEREN KASET’İN HAZIRLANMASI

   Daha önce bahsedildiği üzere 70’şi bulan bülbül nağmelerinin hepsinin hazırlanacak kasette yer alması geremez. Yetiştirici istediği nağmeleri seçerek bant hazırlaya bilir.
   Burada dikkat edilmesi gereken husus kanarya nağmesine yakın olan bülbül nağmelerinin (ÇAÇA – ÇİÇİ – ŞAK ŞAK gibi) banda konulmamasıdır. Diğer yandan daha önce bülbül nağmeleri bölümünde bahsedildiği üzere bazı bülbül nağmelerinin iki, üç hatta dört bölümden oluştuğu bilinmektedir. Nağme bu şekilde banda alınmamalı kanarya nağmesini andıran bölümü veya kanaryanın kesinlikle yapamayacağı bölümü kesilmelidir.
   Örneğin FUSO FUSO FUSO LILILI VACI  . Buradaki LILILI VACI mutlaka silinmelidir. ÇIPARA ÇIPARA ÇIPARA ÇI . Buradaki ÇI’de bant dan çıkartılmalıdır. Eğer çıkarılmaz ise yavru kanarya baba ötüşe geçtiğinde hafızasında yer eden ÇI’yi çoğaltarak ÇIÇIÇI’ye çevirecektir. Ayrıca bir nağme peşpeşe 2 kereden fazla banda alınmamalıdır.


 KASET’E KONULACAK BÜLBÜL NAĞMELERİ
  1. HIIIT HIIIIT HIIIT GIRRRRK
  2. FUSO FUSO FUSO
  3. FAKS FAKS FAKS
  4. FIYOV FIYOV FIYOV (BICOV BICOV BICOV)
  5. SKAV SKAV SKAV
  6. KIKIKI KIKIKI KIKIKI
  7. HUHUHU HUHUH,U
  8. TIYAF TIYAF TIYAF
  9.  ÇOV ÇOV ÇOVI
  10. CAVIII CAVIII CAVIII VAYVACIK
  11. CAVIII CAVIII CAVIII VAYVACIK VACI VACI
  12. CAVIII CAVIII CAVIII VAYVAYVACIK  VACI
  13. TUFIII TUFIII TUFIII VAYVAYVAYVACIK
  14. CASIS CASIS CASIS
  15. VACILES VACILESSAK SAK SAKI
  16. VAYT VAYT VAYT TUA TUA
  17. FAVAKI FAVAKI FAVAKI
  18. VAYVAY VELIS VACILES
  19. VAYVAY VELIS VAYVACIK
  20. FAKI FAKI GUVAKI
  21. VOGI VOGI VOGI
  22. TIFO TIFO TIFO
  23. CIPARA CIPARA CIPARA
  24. CIPARAK CIPARAK CIPARAK
  25. VAVACIVA COVCOVCOVI
  26. GELI GELI GELI
  27. FELIT FELIT FELIT
  28. VAC VAC VAC
  29. TOV TOV TOVI
  30. TUVIII TUVIII DOV DOV DOVIT
  31. FISKE FISKE VAYVAYVACI
  32. FISKE FISKE VAVACI
  33. HIC VACI HIV VACI
  34. YAF YAF  YAFI
  35. TUVUT TUVUT TUUUT
  36. TUFIIIT TUFIIIT TUFIIIT
  37. ÇİPARA ÇİPARA ÇOVÇOV ÇOVİ
  38. ÇAVİİİİ ÇAVİİİİ ÇAVİİİİ VOYT VOYT VOYT
  39. FUUUT FUUUT FUUUT KAS KAS KASİ
  40. HİİİİT HİİİİT VOGİ VOGİ YAF YAF YAFİ
  41. KISSS KISSS KISSS VACİLES KIS VACİ
  42. OYT OYT OYT OYT
  43. VAY VAY VAY VAY VACIK
  44. ÇUVİİİİT ÇUVİİİİT VOYYYT VOYYYT VOYYYT VACİ
  45. VOGİ VOGİ YAF YAF YAFİ


Bu işe gönül verip uğraşacak kişi / kişilerin bülbül nağmelerini çok iyi tanıması bunun içinde elde edeceği değişik 3 – 5 bandı uzun süre dinlemesi gerekir. Gerektiğinde bu işin ustalarından bilgi almalıdır. Eğer bunları gerçekleştiremiyorsanız tavsiyem bu işi çok iyi bilen kişilerden bant temin etmenizdir.
Diğer yönden bant’ın hazırlanmasında nağmelerin bülbülün ötüşündeki uyuma uygun olarak sıralanmasına, nağmelerin arasında aniden değişen farklılığının bulunmamasına dikkat edilmelidir. 

YAVRULARA DERS VERİLMESİ : (Eğitimi)

   Bu konuda kulaktan kulağa dolaşan yanlış bir bilgi vardır ki : “Yavrular yumurtadan çıkmadan önce bandın dinletilmeye başlanması. Zira canlanan yavruların yumurta içinde dahi bu sesleri duyması gerektiğidir.” Bu görüş doğa’nın tabiatına aykırıdır. Hangi çocuk dünyaya gelir gelmez konuşmaya başlamıştır veya 6 aylık bir bebeği başka bir ülkeye götürdüğünüzde 2 yaşına gelip konuşmaya başlayınca geldiği  yerin dili ile mi ? konuşacaktır.
   Elde ettiğimiz erkek yavrulara (önceleri 3 – 5 aylık oluncaya kadar birlikte veya ayrı ayrı kafeslerde) ve kesinlikle kafesleri kapatılmayarak (örtüsüz) hazırladığımız veya temin ettiğimiz bandımızla günde en az arkalı önlü olmak suretiyle beş sefer dinletilmelidir. Bu süre 3 aydan az olmamalıdır. 3 aydan sonra günlük dinletilecek bant sayısı yavaş yavaş azaltılmalıdır. Yavrular 5 – 6 aylık olduktan sonra bant çalınmasında 1 hafta ara verilerek yapacakları dersler takibe alınmalı şayet bariz şekilde kanarya veya bozuk nağme çıkaran yavrular varsa bunlar uzaklaştırılarak başka bir yerde derse devam edilmelidir.
   İyi bir yetiştirici yavruların yapmakta oldukları nağmeleri çok iyi anlaya bilir. Şayet kendimiz anlayamıyorsak bir bilene dinletmeliyiz. 6 – 7 aylık olan yavrularımız neredeyse baba ötüşüne geçmiş sayılır. Bu devrede yapılacak ilk iş önceden hazırladığımız örtülü kafese kuşumuzu koymak olacaktır. Böylece dersini almış yavru kanaryamızın sakin bir şekilde ötmesi sağlanmış olacaktır.
   Yavru kanaryalarımız 6 – 7 aylık olmadan kesinlikle üstleri örtülmemelidir. Normal dersini almış kanarya 6 – 7 aydan sonra üstü örtülse daha sakin ötecektir. Üstü açılsa bile ötüşünde bir değişiklik olmaz. Ama önceden devamlı üstü örtülü olarak ders alan yavru kanaryamız 6 – 7 aydan sonra üstü açıldığında çok sert ve düzensiz ötecektir. Bu arada bozuk nağmelerde çıkaracaktır.


SAKINILACAK ÖNEMLİ HUSUSLAR

   Bülbül Ötüşlü olarak yetiştireceğimiz yavru kanaryalarımızın 4 husustan korunması gerekir.

1.    Kuşumuzun bulunduğu yer önünde veya yakınında kesinlikle ağaç olmamalıdır. Zira ağaç üstünden kuşlar bilhassa  serçeler hiç eksik olmayacağından onların ötüşleri bizim bütün uğraşlarımızı boşa çıkaracaktır
2.    Devamlı çalan telefon ve kapı zili sesinden kuşlarımız uzak tutulmalıdır.
3.    Kesinlikle yavru kuşlarımız çeşme ve musluk sesi duymamalıdır.
4.    Özellikle televizyonlarda hele ki günümüzde birçok reklam ve belgesel programlarında kuş sesleri bulunduğundan yavrularımızı bundan uzak tutmalıyız.

Bütün bu anlatılanlardan sonra her ne kadar çok iyi bir cins kanarya yavrusunu eğitime alıp da  başarılı olamamışsak mutlaka ve mutlaka bandımızı gözden geçirmemiz gerekir. Zira bizim kulağımızdan kaçan kanaryanın dinlememesi gereken bozuk nağmeler var demektir.

BÜLBÜL ÖTÜŞLÜ KANARYA’NIN BAKIMI :

   Müsabaka için hazırladığımız bülbül ötüşlü kanaryanın bakımına oldukça titiz davranmamız gerekmektedir. Örtülü olan kafesimizin altını her gün mutlaka temizlemeli, böylece kuşumuzun zamanla kendimize iyice alışmış olmasını sağlamalıyız. En azından haftada bir defa kafesimizin her yanını güzelce temizlemeliyiz. Zorunlu olmadıkça kuşun kafesi kesinlikle değiştirilmemelidir. Kuş bitine karşı çok dikkatli olunmalı zira en kısa zaman da kafesimizi ve bilhassa kafes örtüsünü bit sarıverir. Her kanaryanın bakımında gösterilmesi gereken hassasiyet bülbül ötüşlü kanaryamız içinde gösterilmelidir. Özellikle kafesimizi cereyanlı yerden uzak tutmalı ve mümkün olduğunca aydınlık bir yere koymamız gerekir. Devamlı kapalı bir şekilde duran kanaryamız belli bir müddet sonra hırçınlaşıp saldırmaya başlayabilir. Onun bu hareketi hoşumuza giderek tekrarlamasını kesinlikle yaptırmamalıyız. Bu hareketini önemsemediğiniz taktirde belirli bir müddet sonra kuşumuz bu huyundan vazgeçecektir.
   Uzun bir emek vererek yetiştirdiğimiz bülbül ötüşlü kanaryamız diğer seslere karşı da duyarlıdır. Her an hoşa gitmeyecek sesleri kapması olağan bir durum olduğundan her türlü kuş sesinden, devamlı akan musluk sesinden, çok sık çalan telefon sesinden, bilhassa televizyonda sık sık çıkan kuş sesli reklamlardan uzak bulundurmalıyız. Hele ki kuş sesi çıkaran bir kapı zilinin evimize kesinlikle takılmaması gerekir.

BÜLBÜL ÖTÜŞLÜ KANARYA’NIN BESLENMESİ :

   Çok miktarda bülbül ötüşlü kanarya besleyemeyeceğimizden (en fazla dört gibi) bülbül ötüşlü kanaryamızın da diğer kanaryalardan farklı bir şekilde beslenmesine itina göstermemiz gerekir. Yem haricinde 15 günde bir, bir dilim tatlı elma, arada bir iyice yıkanmış kurulanmış marul veya ıspanak yaprağı, bulabiliyorsak kara lahana yaprağı, yaz aylarında yabani semizotu ve yağlı kırmızı biber vermeliyiz. Taneli yemlerin yavru kanarya yeme başladığı andan itibaren karışık olarak verilmesi ile elde edilecek alışkanlık kuşumuzun yem dağıtma huyunu ortadan kaldıracaktır. Karışık yemin bence çok çeşitli olması kuşumuzun her zaman sıhhatli, sağlıklı olmasını sağlayacaktır.
 

   YEM ÇEŞİTLERİ, ÖZELLİKLERİ  VE KARIŞIK YEM HAZIRLANMASI

   Yazının devamı gelecek bölümde.. İyi günler

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder